buda yapılan röportajdan alıntı:
Asıl işin özü burda ne güzel anlatmış çok çok beğendim sizde okuyun istedim bu satırları
Fantastik -gibi- görüneni inandırıyorsunuz. Sizce bu öykülerdeki hangi yaşam gerçeği bizi etkiliyor da, bu kadar sıra dışı dünyalara inanıyoruz?İnsan,korkunç bir olaya karşı hat safhada kayıtsız davranabiliyor. Çok acımasız. Bir kadın çatıya çıkıp intihar etmek istediğinde sokaktaki insan telefonunu ve kamerasını çıkarıp fotoğraf-video çekebiliyor. Ancak çatıdaki kadın, kardeşin, kızın ya da arkadaşınsa tüm olay şekil değiştiriyor. Bu ürkütücü. Özellikle öç hikâyelerinde, hayvanların başına gelen olayların çok benzerleri yaşadığımız dünyada mevcut. Hayvanları seçtim, böylelikle okuyucu daha uzak, aynı zamanda samimi yaklaşabilirdi anlattığım olaya. Önyargı sıkıntısını kırmaktı gene amacım. İnsan önyargı makinesi çünkü. Nefes aldığımız her an önyargı üretmeye devam ediyoruz. Çözümü olmalı, dedim ve kırılma noktalarını bulmaya karar verdim. Biraz olsun başarabildim mi, bir hayvanla okuyucuyu özdeşleştirebildim mi, bilmiyorum; ama denemem gerekiyordu.
Turk yazar pek okumam ama ilginc bir kitaba benziyor cok guzel anlatmissin:))
YanıtlaSilgerçekten farklı bir öykü tarzı var yazarın :)
Sil