2002 yılında kurulan Edebiyat Müzesi ve Yazın Belgeliği, Kültür Bakanlığı’nın talimatıyla kapanma tehlikesiyle karşı karşıya. Türkiye Yazarlar Sendikası’nın öncülüğüyle kurulan Edebiyat Müze’sinde edebiyat tarihimizin en değerli belgeleri bulunuyor ve sergileniyor.
Türkiye Yazarlar Sendikası’nın (TYS) 2002 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığıyla yaptığı protokolle açılan Edebiyat Müzesi ve Yazın Belgeliği kapanma tehlikesiyle karşı karşıya. Tarihi Yıldız Sarayı içinde eski Arabacılar Dairesi’ndeki müze ilk kurulduğunda o zamanki TYS Başkanı şair ve mimar Cengiz Bektaş tarafından bir edebiyat müzesine dönüştürülmüştü. TYS Edebiyat Müzesi ve Belgeliği, belgelik ve kitaplık olarak iki bölümden oluşuyor. Belgelik bölümünde, sanatçıların belge değeri taşıyan yapıtları, mektup ve çalışmaları, bilgisayara yüklenmiş fotoğrafları ve yapıtları; kitaplık bölümünde araştırma kitapları, ansiklopedi, sözlük, antoloji ve derlemeler, yazarlar üzerine tezler, eleştiri ve deneme kitapları var. Ayrıca özel imzalı bazı kitaplar ve dergiler de bulunuyor.
Görüşlerini aldığımız TYS Genel Başkanı Mustafa Köz son yıllarda çalışmaları daha da artan belgelikte çok değerli tarihi belgeler olduğunu ve her geçen gün yenilerinin eklendiğini belirtiyor. Sendikanın on yılda Nâzım Hikmet, Şükran Kurdakul, Enver Gökçe, Aziz Nesin, Arif Damar, Melih Cevdet Anday, Cemal Süreya, Asım Bezirci gibi yazarlarımızın yazı gereçlerini, ilk baskı kitaplarını, özgün el yazısı şiir ve düzyazı taslaklarını, fotoğraflarını, yazı gereçlerini belgeliğe kazandırdığını ve bu tarihi değerlerin çok iyi korunduğunu ve sergilendiğini ekledi.
Kültür Bakanı sessiz
Mustafa Köz yaşanan süreçle ilgili şunları söyledi: ‘Kültür Bakanlığı’yla yaptığımız protokol normalde 5 yılda bir yenileniyor. Nisan 2011’de yine protokol yenilemesine gitmiştik. 2012 yılında Yıldız Sarayı boşaltıldı. Bize de Kültür Bakanlığı’ndan yazı geldi. Sarayın tadilata gireceği ve bizim kullandığımız alanın da depoya dönüştürüleceği söylendi. Fakat asıl niyetleri farklı, burası başbakanlıkla ve cumhurbaşkanlığıyla ilgili bir yer yapılmaya çalışılıyor. Bize bir aylık bir süre verildi. Bu süre 8 Mayıs tarihinde doluyor. Fakat biz burayı boşaltmamaya kararlıyız. İlk davamızı kaybettik fakat temyize gidildi. Temyiz sürecini beklemeden bizi çıkarmaya çalışıyorlar. Ertuğrul Günay ve Ömer Çelik ile görüşmeye çalışıyoruz, bizimle görüşmüyorlar. Bizim sonuçta bu yazarlara ve yakınlarına verdiğimiz sözler var. Bize burası için yeni bir yer gösterilmesini talep ediyoruz ama cevap alamıyoruz. Belediyelerle görüşmeye çalıştık, sakinlikle çözmeye çalıştık.
Mustafa Köz yaşanan süreçle ilgili şunları söyledi: ‘Kültür Bakanlığı’yla yaptığımız protokol normalde 5 yılda bir yenileniyor. Nisan 2011’de yine protokol yenilemesine gitmiştik. 2012 yılında Yıldız Sarayı boşaltıldı. Bize de Kültür Bakanlığı’ndan yazı geldi. Sarayın tadilata gireceği ve bizim kullandığımız alanın da depoya dönüştürüleceği söylendi. Fakat asıl niyetleri farklı, burası başbakanlıkla ve cumhurbaşkanlığıyla ilgili bir yer yapılmaya çalışılıyor. Bize bir aylık bir süre verildi. Bu süre 8 Mayıs tarihinde doluyor. Fakat biz burayı boşaltmamaya kararlıyız. İlk davamızı kaybettik fakat temyize gidildi. Temyiz sürecini beklemeden bizi çıkarmaya çalışıyorlar. Ertuğrul Günay ve Ömer Çelik ile görüşmeye çalışıyoruz, bizimle görüşmüyorlar. Bizim sonuçta bu yazarlara ve yakınlarına verdiğimiz sözler var. Bize burası için yeni bir yer gösterilmesini talep ediyoruz ama cevap alamıyoruz. Belediyelerle görüşmeye çalıştık, sakinlikle çözmeye çalıştık.
‘Tek yol mücadele’
Mustafa Köz açıklamasının devamında tarihi değerler ve emekleri için mücadele edeceklerine vurgu yaptı: ‘Biz burada değerlerimizi korumaya çalışıyoruz fakat siyasal bir düşmanlıkla karşılaşıyoruz. Bizim yaptığımız çalışmanın içeriğiyle ilgili ve sendikanın muhalif tavrıyla ilgili problemleri var. Genel olarak şu an sanata yapılan saldırının bir parçası bu da. Emek düşmanlığı bu. Sanat her alanında saldırı altında. Burayı katletmelerine izin vermeyeceğiz. Bize başka yol bırakmadılar. 8 Mayıs bizim için mücadele tarihi olacak. Yıldız Sarayı’ın içerisindeki Tarih Vakfı da çıkartıldı. Her yeri temizliyorlar kendilerince. Orası yaşayan bir yerdi. Öğrenciler geliyordu. Yıllardır gönüllü çalışanlarımız vardı. Ama şimdi doğalgazı kestiler, her tarafı çöp yığını içinde bıraktılar.’
Mustafa Köz açıklamasının devamında tarihi değerler ve emekleri için mücadele edeceklerine vurgu yaptı: ‘Biz burada değerlerimizi korumaya çalışıyoruz fakat siyasal bir düşmanlıkla karşılaşıyoruz. Bizim yaptığımız çalışmanın içeriğiyle ilgili ve sendikanın muhalif tavrıyla ilgili problemleri var. Genel olarak şu an sanata yapılan saldırının bir parçası bu da. Emek düşmanlığı bu. Sanat her alanında saldırı altında. Burayı katletmelerine izin vermeyeceğiz. Bize başka yol bırakmadılar. 8 Mayıs bizim için mücadele tarihi olacak. Yıldız Sarayı’ın içerisindeki Tarih Vakfı da çıkartıldı. Her yeri temizliyorlar kendilerince. Orası yaşayan bir yerdi. Öğrenciler geliyordu. Yıllardır gönüllü çalışanlarımız vardı. Ama şimdi doğalgazı kestiler, her tarafı çöp yığını içinde bıraktılar.’
TYS'den basın açıklaması
TYS’nin, 2002 yılında edebiyatımızın değerlerini korumak ve tanıtmak amacıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı ile yaptığı bir protokolle açtığı Edebiyat Müze Belgeliği boşaltılmak isteniyor. Süre 8 Mayıs 2014’te dolacaktır. Müzenin boşaltılmasından sonra yüzlerce değerli yapıtı, belgeyi nerede ve nasıl koruyacağımıza ilişkin bir öngörümüz yoktur. Yargı (temyiz) kararını beklemeden ya da bakanlıktan olumlu bir yanıt almadan belgeliği boşaltmayacağımızı halkımıza duyuruyoruz. Belgeliğin AKM, Emek Sineması, Akün ve Şinasi Sahneleri gibi bir “kültür suikastı”na uğramasını istemiyoruz. Bunun için kamuoyunu bu oyunu bozmaya, bu kültür değerimizin korunması için dayanışmaya çağırıyoruz.
TYS’nin, 2002 yılında edebiyatımızın değerlerini korumak ve tanıtmak amacıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı ile yaptığı bir protokolle açtığı Edebiyat Müze Belgeliği boşaltılmak isteniyor. Süre 8 Mayıs 2014’te dolacaktır. Müzenin boşaltılmasından sonra yüzlerce değerli yapıtı, belgeyi nerede ve nasıl koruyacağımıza ilişkin bir öngörümüz yoktur. Yargı (temyiz) kararını beklemeden ya da bakanlıktan olumlu bir yanıt almadan belgeliği boşaltmayacağımızı halkımıza duyuruyoruz. Belgeliğin AKM, Emek Sineması, Akün ve Şinasi Sahneleri gibi bir “kültür suikastı”na uğramasını istemiyoruz. Bunun için kamuoyunu bu oyunu bozmaya, bu kültür değerimizin korunması için dayanışmaya çağırıyoruz.
arkadaşlar haberi paylaşalım tepkimizi gösterelim yeni bir yer tayin edilene kadar Edebiyatımıza sahip çıkalım yazarlarımızın anılarına parçalarına sahip çıkalım
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlamanız beni sevindirecektir