Sayfalar

20 Aralık 2014 Cumartesi

Bilinmeyen Adanın Öyküsü-Jose Saramago



Su  gibi akıp giden kitap.
Aslında kısa fakat etkileyici hayatla birebir iç içe ve özgürlüğün ,cesaretin öyküsü
Bittikten sonra bile burada ne anlatmak istemişti dedirten bir kitap
Özellikle son 4 sayfasında kesinlikle ben bir daha düşünmek bir daha okumak bir kaç kere okuyup üzerine düşünmek istedim birazda Nuh tufanını andıran bir bölüm de vardı ama kırk yıl ugraşsam bu denli karışım yapamazdım herhalde anlatmak istediklerimle onu 
İçi bomboş kalın kitaplardan çok daha değerli benim için ve kütüphanemin baş köşesine geçti bile
Zira ben Saramago okumayı çok seviyorum

Çok köşeli Laflar Etmek

Öne çıkan görsel

Gece Saatin Biri- Nazım Hikmet


Kitap Çekilişi

İlknur Akpınar yılbaşı hediyesi olarak kitap dolu bir çekiliş hazırlamış :)

Sizde katılmak isterseniz buraya ;)



ayrıca uzun aradan sonra aramıza hoşgeldin ilknur :
bende uzunca zamandır çekilişlere katılamıyorum ama katılayım bakalım hayırlısı olsun belki bana çıkar

19 Aralık 2014 Cuma

Give Me Love

İlk kez bir İngilizce şarkı bana harika bir duygu yaşatıyor ve ilk kez İngilizce öğrenme öğrenebilme anlama ve konuşma isteği duyuyorum
Güzel gelişme değil mi ?
Belki başlarım kim bilir ama tek başıma internet ya da kitapla başarabileceğim bir şey olduğunu maalesef düşünmüyorum bakalım en azından belki şarkı ezberlemekten falan başlayabilirim

işte o şarkı

18 Aralık 2014 Perşembe

Çocukluğun Soğuk Geceleri- Tezer Özlü


Çocukluğun Soğuk Geceleri | Tezer Özlü

Tezer Özlü- Çocukluğun Soğuk Geceleri


Tezer Özlü'nün çocukluk yıllarının bir kısmı Kütahya, Ödemiş ve Gerede'de geçmişken, bir kısmı da İstanbul'un, Esentepe, Edirnekapı ve Çarşamba semtlerinde geçiyor. Öğretmen bir ailenin çocuğu olan Tezer Özlü, 1950'li yıllarda geçen çocukluğuna dair pek çok kesiti romanın ilk bölümü olan “Ev” isimli hikâyesinde; Avusturya Kız Lisesi'nde okuduğu dönemi ve genç kızlığın ruh hallerini “Okul ve Okul Yolu” isimli bölümde; Almanya'da bulunduğu ve evli olduğu bir dönemi ve o dönemde yaşadığı sinir hastalığını “Leo Ferre'nin Konseri” isimli bölümle ve son olarak da 12 Mart sonrasını ve Akdeniz'de bulunduğu bir zaman dilimini de “Yeniden Akdeniz” isimli bölümüyle romanı bitiriyor.mutluluğun insanın kendi kendisiyle hoşnut olmasıyla başlayacağını, herkesin herkessiz yaşayabileceğini, şizofren kokusunu seçebilmeyi, daha güzel yaşam diye bir şeyin uzaklarda değil de hemen yanı başınızda olabileceğini öğreniyor ve okuyucusuyla paylaşıyor.



Tezer Özlünün ilk romanı ;

Acıklı,romantik,iç çekişli ve deliliğin sınırında yaşayan bir şahıs bana göre Tezer Özlü,
Yazdığı kitapta anılarının nasıl da bu kadar ince bir kitaba bu kadar dolu dolu sığdığını düşünmek bile istemiyorum,okurken kimi yerlerse soluk alma ihtiyacı hissettiren ,insanı kendi özüne yönelten ,düşünmeye sevk eden ve aslında insanların dış dünyası ile iç dünyasının ne kadar farklı olduğunu gözler önüne seriyor.
Kitap bölüm bölüm ayrılmış şekilde;onun özgür ruhunu çok sevdim ama bu özgür ruhun kapatılmasına da bir o kadar üzüldüm maalesef;ve birçoğumuzun düşündüklerini dile getirebilme cesaretinden dolayı kendime çok yakın buldum yazarı ve yazdığı satırları,müstehcen konularda var içinde belki bu tarz şeyleri okumaktan hoşlanmayanlar için dip notum oldun
okuduğum ilk kitabı ama inşaAllah son kitabı olmayacak...


  1. Çoğu tutucu insanlar. Tüm düşünceleri para. Ev. Araba. Ve çocuklarının güzel geleceği. Gizli sevgililer edinmeye çalışan, ama kendilerini mutlu aile babaları, ileri bilim adamları göstermek isteyen, insanın özünü anlamaktan yoksun kişiler.
  2. Yaşam, mutlak tutkularla dolu. Yaşamı sevmekle birlikte ölüme alışmak da büyüyor, gelişiyor. Güzellikler kazanıyor. Bu sevgiyi nasıl rahatlıkla uğurluyorsam, yaşamı da o denli rahat, o denli güzel uğurlamalı. Sevgilerimi doyumla devretmeliyim.
  3. - Sana ne oldu? Sensiz yaşayamam.
    - Yaşarsın. Herkes herkessiz yaşayabilir.
  4. Kimse yaşadığımız mevsimin, günlerin ve gecelerin yaşamın kendisi olduğundan söz etmiyor.
  5. Dünyanın bize yaşatılandan öğretilenden daha başka olduğunu seziyorum.
  6. Ölüm düşüncesi izliyor beni. Gece gündüz kendimi öldürmeyi düşünüyorum. Bunun belli bir nedeni yok. Yaşansa da olur, yaşanmasa da. Bir kaygı yalnız. Beni, kendimi öldürmeyi denemeye iten bir kaygı.






14 Aralık 2014 Pazar

Sabahattin Ali- Canım Aliye,Ruhum Filiz

1937 -1948 yıllarını kapsayan eşine ve kızına yazdığı mektuplardan oluşuyor kitap,

İlgimi çeken şey her mektubunda olmasa da %90 ında kilosundan bahsetmesi ve kızının sağlığını ,ateşini sorması,buda kaygılı bir yapıya sahip olduğunu gösteriyor ayrıca sanki kendi kilosuna da biraz takık gibi geldi bana,
Sabahattin Aliye olan hayranlığımı kat kat arttıran onu bir yazar değil de bir baba ve eş kimliğiyle tanımama vesile olan kitaptır.
Yazarı seven herkesin okuması gerektiğine inanıyorum.


10 Aralık 2014 Çarşamba

Tembellik Hakkı- Paul Lafargue


Kapitalizmi anlatan ,kapitalizmin üzerimizdeki en yıpratıcı etkilerini tembellik hakkı üzerinden anlatan bir çok düşünür bir çok burjuva bir çok iş adamından örnekler veren dolu dolu ,düşündürücü,mantık yürüttüğümüzde günümüzde yansımalarını çok canlı örneklerle gördüğümüz bir düşünce sistematiği vermiş bize yazar bu kitapta.
Nasıl anlatabilirim ki ne kadar sevdiğimi ?
Kitapı cidden çok başarılı buldum çevirmenin de aklına ve diline sağlık diyorum harika bir çeviri olmuş

İnsanların hep daha fazla çalışma,daha çok daha çok kazanma ve kazandıklarını dikte edilen ürünlere harcama tutkularından bahsediyor,
Bizlerin kendimize,ahlaki değerlerimize,erdemlerimize ve sanatsal yeteneklerimize hatta hiçbirşeye yetmeyecek bir dünyada yaşadığımızı ve bu bunların hiçbirini yapacak kadar fırsat tanınmadığından 
işçi sınıfının köleleştirildiği
birilerininde midelerinin tıka basa dolduğunu gözler önüne seriyor.
Kesinlikle adaletin olmadığı 20. yy da halen geçerliliğini malesef yitirmemiş malesef diyorum çünkü içindeki anlatılan olaylar keşke bir nebze olsun değişmiş olsaydı günümüzde.Ancak bunu değiştirmeye kimsenin gücü yetmeyecektir.Çalışmaktan ürettiklerini tüketmeye zamanı kalmayan zavallı işçilerin- tüketmeye niyetlendiyse bile parasının yetrmeyeceği düzeni gözümüze sokuyor







  • öğrendiklerim : 
  • commerce:Alışveriş

    1. essay:Deneme
    2. Trade:Ticaret An Essay Trade an Commerce : /Alışveriş ve Ticaret Üzerine Risale(1770 yılında Londrada yazılan bir denemeydi ve o dönemde büyük bir gürültü kopardı)
    3. İspanyol Atasözü: Descansar es salud : Dinlenmek Sağlıktır

      Les Ouvriers europeens: Avrupalı İşçiler 1885 Mösyö F.Le Play ın kitabı

      • Avrupa uluslarının ulusal orduları yoktur.Onların paralı askerlerden oluşan orduları vardır.Bunlar kapitalistleri on saat maden ocağına ya da dokuma tezgahına mahkum etmek isteye halkın öfkesine karşı korur.Dolayısıyle kemer sıkan işçi sınıfı aşırı tüketime mahkum burjuvazinin göbeğini iyice şişirmiştir.
      • Örneğin Parisin ve Lyon un kaleleri şehri yabancıya karşı korumak için değil isyan durumunda "iç düşmanı" ezmek için inşa edilmiştir.
      • 21Ocak 1879 da Sanayı Kongresi Berlinde toplanmıştır.
      • Bugün kolu kanadı kırık cılız çiçekler olan , soluk renkli,kansız cansız,midesi sakat fabrika kızları ve kadınları var!..
      • Çağımızın çalışma yüzyılı olduğu söyleniyor ,aslında acının,sefaletin ve çürümenin yüzyılı
      • 'Halklarım ne kadar çok çalışırsa, ahlaksızlık o denli azalır, diye yazmıştı 5 Mayıs 1807'de Napoleon Osterode'da.'



    8 Aralık 2014 Pazartesi

    Deli çocuğun güncesi

    Sade,anlaşılır ve hayattan bolumlerle dolu bir deneme kitabı ile geldim bu sefer.Iki gunde.bitirdim, icerigi ile güzel bildiler alintilar vermek.istiyorum ama cok fazla alinti var.internette ve.böyle olunca okuma zevkinizin kaçmasını istemiyorum,
    Bizden, çocukluğumuzdan, deliliklerimizden ve aslında yazarın delilik diye.düşündüğü bazi şeylerin ne kadarda bizden ve iç seslerimizden iz taşıdığını gördüm. Benim.için heleki bir bölüm var ki su son.1 seneyi.bana.özetle deselerdi ancak o kadar anlatabilirdim


    Bu sayfa resmen beni ve yaşadıklarımı uyguladigim birebir yasadigim seyleri önüme yazi olarak serdi resmen

    Velhasil kelam.efenim.kitabi alabilir,okuyabilir ve.bölümler arasindaki bir.cok.konuda derin derin.dusunebilirsiniz.kimi arkadaslara gore fazla basite.indirgensede ben.icinde.hayata dair ve sorgulanmaya deger.cok.sey.buldum ve sorguladim.zira aslında sorguladiklarimin gozume sokusturulmasi gibi birsey oldu benim icin


    Bir cocugun deli.güncesi bunu bir cocuk.dusunmusse deli olarak algilanabilir ama her buyugun de.dusunmesi gereken mevzular var.dostlarim, 
    En guldurucu yer oyuncak araba.konusuydu
    Benden.bu kadar kalın sağlıcakla 
    Bol.kitapli.gunler.diliyorum
    Seyahat ederken,yolculukta,hastanede, pastanede okunabilir 😀😀

    5 Aralık 2014 Cuma

    Babil.com Alışverişim


    Hazır 3 günlük bir ara verilmişken kemoterapi ve ışınıma hemen alışveriş yapmam lazım dedim ve kendime bu güzellikleri aldım ,
    İnsan olmak kitabım temin edilemiyordu onu da yolladılar sonradan 
    Tüm kitaplarım pazartesiye kadar gelirmi dedim beni hiç kırmadılar her mailime ayrı ayrı yanıt verdiler,sabırla ilgilendiler teşekkür ediyorum,

    İvig Alımı -Trombosit yüklemesi

    Aldığım tedavilerden ötürü kanımdaki plt yani trombositlerim iyice düstü bu sureçte doktorlarım trombosit verimine karar verdiler.Elbette her sefanın birde cefası var,
    Yan etkılerden bahsedicem belki herkes de aynı olmayabilir ama ben iki gündür ateşler içinde yanıyorum 40 derece ateşle mücadele ettim bugun biraz kendime geldim beynimde evet başımda demiyorum resmen beynimde on kiloluk bir ağırlık ve ağrı ile kalktım sabah 5 de ve sonrası malum ,acılar ağrılar kemik ağrıları ve yüksek ateş,

    Bol bol zikir çekin tavsiyem iyi gelecektir 48 saatlik riski atlattım hamd olsun Allahıma.
    Felç kalma riski bile varmış
    Ama bir şeyler uğruna bir şeyleri de riske atmak durumunda kalıyoruz.
    Neo ile başlayan ismini tam hatırlayamadığım beyaz kan hücrelerim yükselsin diye neu değerim yükselsin diye bana bir iğne yaptılar kolumdan o günden sonra plt değerim git gide aşağıya indi ,önemli bir bilgi vereyim bu süreçte beklemek daha iyi bence biraz beklenirse değeriniz kendi kendine yükseliyorsa çok daha makul direkt doktorun önerdiği iğneyi benim gibi hemen balıklama atlayıp yaptırmayın o yüzden 1,5 ay kalmıştı tedavime ama uzadıkça uzadı.

    ivig için söyleyebileceğim tek şey devlet karşılamasaydı yanmıştık tam tamına 18.550 lira tuttu ,
    Allah devletten razı olsun
    hatta çalışan bayanlar devletten yardımda alabiliyorlarmış sanırım bu süreçte yol masrafları falan ama ben böyle şeyleri pek araştırmadığım için bilgi sahibi değilim çok

    ivig kullanacak kişilere tavsiyem:
    ateşim çıktığında önce ıslak bezlerle eklem yerlerime pres yaptım
    buzlu pet sişeyi fazla durmamak şartıyla ara ara başıma koydum
    kesinlikle yatağa üşüyorum diye kitlenmedim
    başka çerem kalmadığı için kafamı soğuk suyun altına tutup yıkadım
    bir süre ıslak kalınca kafamdaki ağrıda bir nebze azaldı
    bol bol ya şafi zikrini çektim,
    kemik ağrılarınız içinde bol bol paça çorbası

    Rabbim kimseyi bu hastalıkla sınamasın ,çağın en büyük hastalığı bana göre
    ama umutlarımız sönmesin
    ışığımız kaybolmasın
    yüreğimiz umut ve güzellikle dolsun....

    1 Aralık 2014 Pazartesi

    İstanbul, Şeb-i Arus’a hazırlanıyor



    , bu sene üçüncü defa Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin ölüm yıldönümü meydana gelen Şeb-i Arus törenlerine ev sahipliği yapıyor. Geçen senelerde Ülker Spor Arena’da tek sürü kapsamlı tek katılımla tertip eden “Şeb-i Arus ” etkinlikleri, 13 Aralık Cumartesi günü Sinan Erdem Spor Salonu’nda gerçekleştirilecek. 7 TIR malzeme, 500 şahsiyet ekip, 500 metre truss teknik ekipmanın kullanıldığı organizasyon, Kültür ve Turizm Bakanlığıyla  Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla gerçekleşecek.15 bin kişiye ev sahipliği ifade edilecek organizasyonda Mustafa Ceceli, Yavuz Bingöl, Alişan, Yusuf Güney ve Sami Özer semazen gösterilerine ilahilerle eşlik edecek.

    Vegan beslenme tablosu

    Yeryüzüne Özgürlük Derneği veganların sağlıklı beslenebilmesi için bir insanın tüm günlük besin ihtiyaçlarını ve bu ihtiyaçları nasıl karşılayabileceğini anlatan bir tablo hazırladı
    Öne çıkan görsel
    Yeryüzüne Özgürlük Derneği, Dünya Vegan Ayı kapsamında bir beslenme tablosu hazırladı. Tabloda sağlıklı kalmak için her gün hangi miktarda vitamin ve minerala ihtiyaç olduğu ve veganların bu ihtiyaçlarını hangi gıdalardan alabilecekleri anlatılıyor. ABD Tarım Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar Servisi’nin verilerinden yararlanılarak hazırlanan tabloda yer alan ihtiyaçlar şunlar: Omega 3&6, Protein, Karbonhidrat, Lif, Demir, Kalsiyum, Çinko, Magnezyum, Potasyum, A Vitamini, B Vitaminleri, B12 Vitamini, C Vitamini, D Vitamini, E Vitamini ve K Vitamini.
    Bu öğelerin vücutta hangi işlevler için kullanıldığını anlatan, hangi grupların hangilerinden daha fazla alması gerektiğini de belirten tabloda her öğe için en az 7-8 farklı besin kaynağı belirtiliyor. Bunun istisnaları ise yalnızca 5 gıdanın tavsiye edilebildiği D ve B12 vitaminleri. Gıdalar dışında D vitaminini almak için bol bol güneşe çıkmak tavsiye edilirken B12 içinse vitamin takviyesi öneriliyor: “Ancak bu vitaminler ilaç firmaları tarafından hayvanlar üzerinde denenmiş oluyor. Sperm yemek de B12 almanın sıradışı bir yoludur.”
    Örnek bir vegan kahvaltı menüsü de içeren tablo, “Hayvan köleliğine karşı veganlık, tüketim kültürüne karşı friganlık!” sloganıyla bitiyor. Tabloya bit.ly/1rkWMmh linkinden erişebilirsiniz.

    alıntıdır:http://onurerem.com/2014/12/01/vegan-beslenme-tablosu-hazir/