Sayfalar

26 Ekim 2014 Pazar

Anayurt Oteli


Tam bir yalnızlık portresinin yer aldığı bu kitap tam da yalnız olduğum bir vakte denk geldi,zebercet yalnızdır ve yalnızlığını kendi içinde yaşadıkça daha da yalnızlığa sürüklenmektedir.Aslında kafasında yarattığı tüm hayaller ve kurgular belki gerçek olsa da sanki mutlu olmayacak bir havası vardır.
Romanın dili sade ve betimlemeler iyi ancak olayların arasında sık geçişlerin olması dikkatimin dağılması açısından olumsuz bir yöndü benim için.Silik bir karakter olan Zebercet silikliğinin içinde farklı bir karakterdir bu da romana sıra dışılık katmaktadır bana göre.

“İstasyon alanından otele çıkan sokağın başında bir çam ağacının gövdesine tenekeden kesilmiş, koyu yeşil üstüne ak harflerle OTEL yazılmış ok biçimi bir gösterge çakılı, ama yıllar sonra çivilerden biri çürüyüp kopunca okun ucu aşağıya dönmüş toprağı gösteriyor, otelin yeraltında olduğu sanısını veriyor insana.” cümlesiyle otel sanki ölülerin mekânıymış gibi hava yaratır Yusuf Atılgan,Aylak Adamı daha çok beğenerek okuduğumu söylemeliyim.
Argo ve 18 üstü tabirlerin olduğu bu romanın benim için sıkıcı olduğunu söylemeden geçemeyeceğim fakat konu olarak ve sıra dışı olması sanırım bu romanı bugüne kadar okunabilir kılan en baş özellik...

Ve şunu da eklemeliyim tekdüze yaşamlarımızı bize sorgulatacak bir roman,tüm benliğimleo tekdüzeliği romanda hissettim,hissiyat açısından bunu hissetmek yalnızlığı ve çaresizliği duyumsamak için okunabilir.
puanım nacizane 10 üzerinden 6 olurdu kitaba....


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlamanız beni sevindirecektir