Bana hediye gelen bir kitaptı yazar tarafından ve facebook kitap kurdu sayfası tarafından.
Konusu;yazar Zerrin Soysal'ın Yitik Ülke'den çıkan ilk romanı. roman üç kız kardeş ve nefret edilen bir anne etrafında dönüyor; anne ölünce ele geçen bir defter her şeyi değiştirecektir.Zeynebin annesinin günlüğünü bulması ve okuması kafasındaki tasavvur ettiği o nefret ettiği annesinin aslında öyle olmadığını görüyor ve vicdan azabı duyuyor.Psikolojik tahliller yerli yerinde,yazarın dili akıcı.Ben çok beğenerek okudum ilk kez çok karakterli ve bol diyaloglu bir kitabı sevdim.Özellikle annesinin günlükleri çok ilgimi çekti beni bir sonraki aşamada ne olacak diye merak ettirdi.Akıcı ve ders verici bir kitap okumak isterseniz tavsiye ederim.Alıntıladıklarımı da önümüzdeki günlerde sizlerle paylaşacağım inşaAllah.
Gelelim kitabın tanıtım yazısına:
Gerçek görünen midir yoksa görünenin ardına gizlenen mi? Gidenin yükü mü daha ağırdır, geride kalanın mı?
En çok sevdiklerimiz incitir bizi; peki sevgiyle nefret arasındaki sınırı kim çizer?
Zerrin Soysal, ilk romanı “Yedi Gün Duası”yla okurlarını uzun ve edebiyat lezzetiyle donatılmış bir yolculuğa çıkartıyor. Başarılı kurgusu ve dramatik yapısıyla bu roman, aklınızı uzun süre meşgul edecek…
Bu kitapta Zeynep’le birlikte insan ilişkilerine dair birçok soruya yanıt arayacak, yaşamınızdaki insanlara başka bir gözle bakmaya başlayacaksınız…
“İstiyorsan gel ama eve dönmem için ısrar etme. Yalnız kalmak istiyorum. Kafamı toplamak istiyorum. Kendimi bulmak, Zeynep kim, dostum düşmanım kim anlamak istiyorum. Karlıdağ’a tırmanacağım, gerçek aynasına bakacağım. Anladın mı, gerçek aynasına bakacağım.”
Vücudum hıçkırıklarla sarsılıyor, gözyaşlarım parmaklarımın arasından sızıp dirseklerimden kucağıma damlıyor. Halam telefonumu çekip alıyor elimden.
“Zeynep iyi canım. Benim yanımda, merak etme. Bir şeyi yok, annesinin ölümüne ağlıyor. Gelmeye falan da kalkma, gereği yok.”
Halam Mehmet’i çok seviyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlamanız beni sevindirecektir