Sayfalar

19 Kasım 2013 Salı

Kabuk Adam / Aslı Erdoğan



Roman;yazarın ilk romanı olması itibarıyle diğer kitaplarından biraz daha durağan ama gel gelim içindeki o dinginlik bile insana kendini okutan cinstendi.
Hep yazarı baş kahramanla özdeşleştirdim ve Aslı Erdoğanın Fizik eğitimi aldığını bilmediğim halde bu yazarın hikayesi olabilir dedim.Kitap birincil kişi ağzından anlatılmış ki bu benim en sevdiğim şeydir romanda.
Merak edenler için kısa olarak özetlersem içinde farklı bir aşk öyküsü var,kendimle özdeşleştirdiğim çok noktalar yakaladım,kimi zaman üzüldüm hele ki sonunda yıkıldım diyebilirim.Pişmanlıklarımız,seçim yapmak zorunda olduğumuz zamanlarda duyduğumuz hüzün,kabuk bağlayan ve hiç kapanmayan yaralarımız,bastırılmış duygularımız ve yaşamak zorunda olduğumuz hayat içinde sıkışmış hissettiğimiz zamanlar....
anlatmak istediğim bu satırlarda gizli
"ele geçirdiğim her şey için savaşmış, yıpranmış, didinmiştim; hayatın bu sürpriz armağanının değerini bilemeyecek denli katılaşmıştım. yüreğim nasır bağlamıştı."

Tropiklerin o güzel doğası ve aynı zamanda Karayiplerin tüm gerçekleri ile harika bir üslup da birleşince işte kabuk adam çıkmış ortaya.Betimleme boldu kitapta.Kabuk adam'ım olsun isterdim şahsen çünkü Kabuk Adamı bu romanda çok sevdiğim hatta yaşadığı çevre itibarı ile (ki insanlar bulunduğu çevreyi kendileri seçemeyebiliyorlar çoğu zaman) birine bile benzettim hayatımdaki.Çok samimi bir dille sanki benim bir arkadaşımın başından geçenleri okuyormuşum hissi uyandırdı bende.umarım sizde beğenirsiniz alıp okumanızı tavsiye ederim hoş vakit geçirmek farklı bir sevgi okumak ve Aslı Erdoğanın o güzel üslubu ile Karayip yolculuğuna çıkmak isterseniz tavsiyemdir.


ilgimi çeken biz alıntı:

Hayata renkli bir tül perdenin ardından baktığım gibi,kapısından içeri girmeyi de ilk kez başarıyordum 




Alıntıladıklarım

"cehenneme giden yolların iyilik taşlarıyla döşendiğini söylerler. taşların altını kaldırıp bakın, göreceğiniz şey ikiyüzlülüktür."

Bazen insana hiçbir şey hatırlamak kadar acı veremez, özellikle de mutluluğu hatırlamak kadar.’
‘Sonuçta insan yaşamayı hep sürdürmek zorunda ve bunun için de kendisiyle birlikte yaşamayı öğrenmeli.’
‘Tiksinti ve korkudan, aşka ani, bilinçsiz bir sıçrayış yapmıştım. Tırtıl, kelebeğe dönüşmüştür.’
‘Hepimiz okyanusun sonsuzluğunda kaybolmuş yapayalnız adacıklardık; sınırlarımızı aşıp bir başkasına dokunabilmemiz, bir yanılsamaydı yalnızca.’
‘Kendi ellerinle kopardığın hindistancevizinin sütünü içen bir kadın,  seni hiç unutmaz ve bir gün mutlaka dönermiş.’
‘Hayatın bize verip verebileceği tek ödül, tek armağan, sevgi dolu bir insandır ve biz de böyle bir insanı, ilk fırsatta katlederiz. Sonra da ömür boyu, bu asla bağışlanmayan günahın lanetini sırtımızda taşırız.’

2 yorum:

  1. Alıntılarını çok beğendim canım :) Gerçekten okumaya değer bir kitap anlaşılan :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. aynen okunabilecek hoş bir kitap hoş vakit geçirmek için ve güzel bir anlatım tatmak için okunması gerek

      Sil

Yorumlamanız beni sevindirecektir